16 Ağustos 2007

Fenerbahçe - Anderlecht

Bu sezon da canlı seyrettiğim Fenerbahçe maçlarını yada maçlarda benim dikkatimi çekenleri ve kişisel değerlendirmelerimi yazmaya çalışacağım.

Dün akşamki maçın en önemli olayı bence Zoti ve Serdar ile beraber gitmemizdi. Ayarlasan bu kadar denk gelmez. Bi sürü tesadüf ve son dakika organizasyonlarıyla maça hep beraber gidebildik.

Asıl önemli olan Zoti'nin Fener forması giyip tezahüratlara bile katılmasıydı.


Zoti'nin gelmesinin neden bu kadar ilginç olduğunu bırakalım da Zoti karalama defterinde kendisi anlatsın :)). Bu da değişik biri mim hadisesi olsun.
Dünkü maçta dünya gözüyle ve Fener formasıyla Roberto Carlos'u sahada canlı izlame fırsatı buldum. Kesinlikle ayrı bir kategori. Bu kadar sakin, kendinden emin, bu kadar hızlı bir futbolcu hiç görmemiştim. Seyir zevki olarak bireysel yetenekleri severim. Ortega, mesela, takıma hiç katkısı olamsa da zevkle seyrettiğim bir oyuncuydu. Bu nedenle bu yılki kombine Roberto Carlos sayesinde parasını çıkaracağını kanıtladı.
Maçı duymuş yada okumuşsunuzdur zaten. Burada yendik. Orada beraberlik falan olur. Turu geçeriz. Ama ilk yarıdaki futbolu tüm maça yüksek tempolu olarak yanıtamazsak Şampiyonlar Liginde madara oluruz. Bakalım.
Teknik olarak hızlı yapılan tekpaslar ve daha önceden çalışılmış olduğu belli olan hücum organizasyonları göze batıyor.
Yeni sezona ben de hazır olmadan girmişim. Bütün maçı Fenerium Üst'te ayakta seyredince belim ağrımış. Biz de maç kondiayonu kazanacağız herhalde zamanla.


Hiç yorum yok: