4 Eylül 2006

ABD, Avrupa, Bireysellik ve Dayanışma

Bu yaz hem futbolda hem de basketbolda dünya şampiyonaları seyrettik. Her ikisinde de seyircinin favorisi olan, göze hoş gelen ve estetik oynayan takımlar başarısız oldular.

(Yazıyı burada okumayı kesecek okuyucuya not: Merak etmeyin bu bir spor yorumu -yazısı değil.)

Avrupa şu aralar orta çağdan beri din üzerinde yaptığı beraber davranma durumunu yasalaştırıp Avrupa Birliği çerçevesine oturtmaya çalışıyor. Tarihsel olarak hiçbir zaman bu çerçeve içinde olmayan Türkiye'yi ise hazmetmekte zorlanıyorlar. Diğer yanda ise bireyselliği ülke politikası olarak pompalayan ABD var. Bu tipik davranış şekilleri diğer alanlarda olduğu gibi spor kültüründe de kendisini gösteriyor.

Avrupa'da kollektif, zekaya ve dayanışmaya dayalı takım oyunu oynanıyor. Basketbolda alan savunması yapılıyor. Futbolda hücum oyuncuları dahil tüm takım halinde savunma yapılıyor. Galibiyete giden yolda önce gol-basket yememek esas alınıyor.

ABD'de de ise örneğin NBA'da alan savunması yapmak cezalandırılıyor. Oyun kişisel beceriye dayalı. Seyir zevki yüksek ve estetik bir oyun. Futboldaki benzerliği Brezilya takımı ile kurabiliriz. Her iki milli takım da inanılmaz süper yeteneklerden oluşuyor. Aslında birer pazarlama mucizeleriler. Takım olarak değerlendirildiklerinde ise ortada bir sorun var.

Hem futbol hem de basketbol dünya kupaları finale bile çıkamayan Brezilya ve ABD takımları ile gösterdi ki; takım ne kadar iyi oyunculardan kurulu olursa olsun başarı için gerçekten takım olmak şart.

Bizim başarımızın (ve başarısızlığımızın) sırrı da aslında burada gizli. Galatasaray ancak takım olabildiği yıllarda Avrupa ile boy ölçüşebildi. Milli takımlar da öyle.

Bizim beklentimiz herzaman neydi? Göze hoş gelen estetik bireysel oyunlar.
Peki ya doğruya ulaşmak için biraraya gelmek, ortak tutum ve davranış göstermek konusundaki ihtiyacımız?

Sizce sadece sporda mı?

2 yorum:

ibeking dedi ki...

e bizden bişi olmaz o zaman sevgili ustertuna...belki türki cumhuriyetlerle?

ustertuna dedi ki...

@ibeking
Aslında ibeking benim de kafa yorduğum şey bizden nasıl bişii olur.
Daha önceki gözlemler gösterdi ki; toplum olarak bir aray geldiğimizde inanılmaz işler başarabiliyoruz. Aklıma hemen Kuvay-i Milliye veya en yakınından deprem sonrası milli bütünlük geliyor.
Bence tekil liderlerin peşinden gitmeyen, topluluk olarak davranabilen, tepki gösterebilen bir Türk halkı ile türki cumhuriyetlere gerek kalmaz.