17 Ağustos 2006

Yavaş

Hayatı hızlı yaşayarak içini daha fazla doldurmaya çalışıyorum.

Hızlı yaşadıkça zaman daha çabuk geçiyor. Hayatın içine doldurmaya çalıştıklarımdan da tat alamadan zamanın hızla geçtiğini görüyorum.

Hızla giden bir trende gider gibiyim. Dışarıdaki manzarayı izlemeye çalışıyorum. Gördüğüm ise sadece bu.



Bazen trenden inmek ve bana el sallayan çocuklarla konuşmak istiyorum; onlarla beraber çimlere yatıp bulutları bişiilere benzetmek.

En çok da onlu yaşlarımdaki yaz öğleden sonralarını özlüyorum. Dışarısı sıcaktan kavrulurken kalın pardeler ardında serin serin evde yapacak birşey olmamasından sıkılmak istiyorum.

Güzel bir yemeği yerken lezzeti uzun sürsün diye yavaş yavaş yemek istiyorum. Lezzet çok olsun diye bol bol yemek değil.

Acele etmemek; zorunda kalmamak, tadını çıkarmak istiyorum.

Sahi; siz en son ne zaman bulutlara bakarak bişiilere benzetmeye çalıştınız?

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Hem dolu hem yavaş bir hayat nasıl olabilir acaba? "Dolu" dan ne anladığımıza bağlı galiba.... ÇOK.

ibeking dedi ki...

o bulutları bişiye benzetmeyi bırak kafayı bi gündüz vakti tepeye dikip bakmaya bile vaktim olmuyor benim..geceleri bazen yıldızlara dalıp giderim ben hepsi hepsi o...15 gün sonraişe başlamışım iyi gelmedi bu yazı bana...

ustertuna dedi ki...

@burcu'm
aslında söylemek istediğim tam da bu. Biz ancak hızlı yaşayınca hayatı doldurabileceğimizi düşünüyoruz. Oysa aceleden hayata doldurduğumuzu sandığımız şeylerden de keyif alamıyoruz. Gerçekten dolu dolu yaşamak için biraz yavaşlayıp yaptıklarımızı sindirmemiz lazım.

ustertuna dedi ki...

@ibeking
galiba bazen bilinçli olarak bööle zamanları yaratmamız lazım. İzin sonrası işlere gömülmüşken zor tabii biraz :)

Shemsa dedi ki...

ben her öğleden sonra bulutları yakalamaya çalışıyorum valla. bu aralar zor çünkü çöl sıcaklaından bulutlar bile kaçmış durumda. bi de en son iki hafta önce haftasonu meteor yağmuru vardı onu izledim, yazlıkta şezlonglara yatıp, süperdi.