5 Temmuz 2006

Brezilya'dan sonra Almanya

Ortalıkta bu kadar çok dünya kupası geyiği varken bizim de katılmamamız olmazdı. Neredeyse her Türk vatandaşı gibi benim de kupa öncesi favorim Brezilya idi. Sonra maçlar gösterdi ki Brezilya oynadığı veya oynamadığı futbolla sadece büyük bir hayal kırıklığı yarattı. İkinci favorim gruplardan çıkacaklarına şans tanımasam da Almanya'ydı. (Maaşımızı bir alman şirketinden alıyor olmamızın ve yöneticimizin alman olmasının konuyla yakından uzaktan alakası yoktur.) Ev sahibi çok istekli ve hırslı oyunla (bu isteğe hakemlerinki de dahil) yarı finale kadar geldi. Beklentim Brezilya-Almanya finali idi. Konuya bir de sponsorların gözüyle bakalım.

Elemeler bu şekilde oldu.


Bir de bu tabloyu sponsorlar açısından değerledirirsek;

Takımların yerleşimlerinin kura ile belirlenmiş olmasına inanmak zor değil mi? Bence planlanan Adidas - Nike finali idi. Onlarca milyon dolarların konuşulduğu sponsorluk dünyasında böyle bir finali ayarlamak zor olmasa gerek. Genelde Afrika takımlarını destekleyen Puma İtalya ile sürpriz yaptı. Puma şampiyonada 12 takımla en fazla sponsorluk yapan marka idi. İçlerinden sadece biri, İtalya, üst turlara çıkabildi. Sponsoruk bedelleri bilinmese bile toplamda sadece 6 takımı destekleyen Adidas'tan daha az para harcamış oldukları kesin. Hangi markaların hangi takımlar ile çalıştığını buradan öğrenebilirsiniz.

Sponsorluk ve reklam ilişkisinin ulaştığı bir uç nokta da bisiklet. Bisikletçiler mayolarındaki reklamların televizyon yayınlarında kaç saniye (yada salise) göründüğüne göre para alıyorlarmış ( Rivayet). Ben de hep yarışı kazandıkları için sevinçlerinden ellerini kaldırıyorlar diye düşünüyorum.

Son olarak; Tiger Woods Nike sponsorluğunda golf oynuyor. Sponsorların önemini o da kavramış.

1 yorum:

ycurl dedi ki...

Cok carpici bir gozlem olmus dunya kupasi sponsor olayi acisindan :)